Sürekli değişen gündem ile çocukların merakı, sorgulamaları giderek artmaktadır. Çocukların kaygılarını arttırmadan, meraklarını baskılamadan sordukları sorulara nasıl cevaplar verilebilir? Gündemdeki corona virüs sorununu ele alacak olursak öncelikle anne-baba olarak ebeveynler ne kadar kaygılı, evde ne kadar bu konu konuşuluyor veya konuşulmuyorsa bile sürekli açık olan televizyonlar aracılığı ile çocuk bu haberlere ne kadar maruz kalıyor bunları sorgulamak gerekir.
Çocuğun dil becerisinin gelişmesi ile etrafında olan biten nesneleri/kişileri/olayları/durumları sorgulamaya başladığı görülür. ‘Neden?’ sorusu çocuklar için bitmek bilmeyen bir öğrenme kanalıdır. Her çocuk bu soru ile durumun kaynağını öğrenmek ister. Kimi çocuk kısa bir açıklamayla tatmin olurken kimisi daha fazla sorgulamak daha fazla öğrenmek ister. Anne-baba olarak size düşen görev ise çocuk ne sorarsa sorun ona kısa ve net bir cevap vermenizdir. Konunun üzerini kapatmanız, ‘sen düşünme şimdi bunları’ demeniz, duymazlıktan gelmeniz çocuğun merakını ve ortada bir sorun olduğunu düşündüğü için kaygılarını arttırır ya da çocuk cevap alamadığı için bir süre sonra merakını baskılama yoluna gider. Eğer cevabını gerçekten bilmediğiniz sorular karşısında tüm samimiyetinizle ‘Bunun cevabını ben de bilmiyorum.’ / ‘Şuan sana bunu nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Sana en doğru nasıl anlatabilirim biraz düşünüp sana cevabını vereceğim.’ diyerek çocuğu yok saymaktansa en azından tepki vermeniz çocuğun kendini daya iyi hissetmesini sağlayacaktır.
Günlük rutinini okula gitmek olarak benimseyen çocuklar bu süreçte evde kalmak durumundalar. Anne-babalarının işe gitmelerine alışkın çocuklar daha önce alışık olmadıkları bir düzene adapte olmaya çalışıyorlar ve dolayısıyla bu durumu anlamlandırmaya çalışıyorlar. Küçük yaş çocuklarında bunu oyun üzerinden anlatmak, kuklaları kullanmak, somut malzemelerle deneyleştirmek etkili bir yöntem olabilir. Daha büyük yaş çocukları için ise ulaşabilecekleri her bilginin doğru olmadığını, güvenilir kaynakları takip etmesi gerektiği ile ilgili açıklamalarda bulunabilirsiniz. Her çocuğun güvende hissetmesi için günlük rutinlerinizden vazgeçmemeniz çok önemli. Alışmaya çalıştığı bu olağandışı durumu karmaşıklaştırmamak adına yemek, uyku süreçlerinin değiştirilmemesi, var olan kuralların-sınırların devam etmesi, ekran süresinin aşırıya kaçırılmaması gerekir.
Çocuğun henüz deneyimlemediği ve ileriye yönelik böyle bir durumla karşı karşıya kalıp kalmayacağı belirsiz olan bir durum karşısında önden uyarılarda bulunmak yerine şuan kendini nasıl koruyabileceğini anlatmak gerekir. Bu durum sadece gündemimizdeki corona virüs salgını için değil, deprem, savaş, terör olayları, kazalar, hastalıklar için de gereklidir. Bir çocuğa ‘ellerini yıkamazsan hasta olursun’ diyerek korkutmak yerine öz bakımın ve temizliğin önemini anlatmak, bunu günlük rutini haline getirmek yerinde olur. Her felaket durumu için kendini nasıl koruyacağını bilmesi, her konu için en azından bir fikrinin olması kaygılarını azaltmaya yardımcı olacaktır. Ebeveynlerinin her durum için ellerinden geldiğince önlem aldıklarını bilmek, onu her daim koruyacaklarını, güvenliklerini sağlayacaklarını hissettirmek çocuğun psikolojik olarak bu süreçleri daha iyi yönetmesine yardımcı olacaktır.
Uzm. Klinik Psk. Mirey Kasuto