Bir çocuk aile içerisinde gördüğü, edindiği, kazandığı tüm bilgileri ve davranış kalıplarını sosyal çevresine yansıtır. Nasıl ilişkiyi başlatacağından nasıl tepki vereceğine, öfkesini nasıl yöneteceğinden duygularını nasıl dışa vurduğuna kadar, sorunlarla karşılaştığında neler yapabileceğine dair çözümleri aile içerisinde gördüklerinden öğrenir. Bulunduğu ailenin değerleri, inançları, kültürü bir çocuğun ileriye yönelik davranış şekillerini belirler.

 

Çocuğun içine doğduğu aile üyelerinin birbirleri ile olan iletişimi o çocuk için rol modeldir. Aile içerisindeki sağlıklı iletişim sağlıklı sosyal ilişkiler kurmanın ilk basamağıdır. Aile içerisinde yaşanan sağlıklı iletişim kuramama problemi de bazı ailelerin evliliklerini sürdürememesine sebep olmaktadır. Dolayısıyla tek ebeveynle yaşamını sürdürmeye devam edecek olan çocuğun ebeveyn ilişkilerini aynı ortamda gözlemleme şansı azalacaktır.  Bu noktada, boşanmaya karar vermiş anne-babaların karı-koca ilişkileri ne kadar şiddetle bitmiş olsa bile ebeveynlik görevlerini sağlıklı iletişim içerisinde sürdürmelerine engel olmamalıdır.

 

Bir ailenin boşanmasını çocuk için zor kılan yine o ebeveynlerin tutumudur. Sırf suçluluk hissetmemek için çocuğu maddi hediyelere boğmak, abartılı davranışlarda bulunmak çocuğa bir yarar sağlamaz, ebeveyn eksikliğini gidermez. Bir ebeveynin evden ayrılması çocukta maddi boşluktan çok duygusal boşluğa sebep olur. Bunun telafisi de sürekli yanında olduğunu hissettirmek, belirlenen plan- programları uygulamak ve çocuğu güvende hissettirerek olur. Ebeveynlerin çocuk üzerinden birbirlerine suçlayıcı mesajlar iletmeleri, bilgi toplamak için çocuğun kullanılması, yaşanılan olumsuz durumla ilgili çocukla dertleşmek çocuğun bu süreçle baş etme becerisini engellediği kadar sosyal çevreye uyumunu da baltalamaktadır.

 

Ebeveynler kendi aralarında yaşadıkları çatışmaları çocuğa yansıtmadıklarını düşünseler bile çocuklar bu olumsuz havayı gerek tavırlardan gerekse mimiklerden fark eder ve etkilenirler. Ebeveyn tutumu çocuğun birçok psikolojik problem yaşamasına sebebiyet verebilmektedir. Çocukta boşanma sonrası ortaya çıkan davranış sorunlarının çözümü ebeveynlerin birbirini suçlaması değildir. Mutsuz bir ailede büyümesindense ayrı evlerde ancak mutlu ebeveynlerle büyümesi bir çocuk için daha sağlıklıdır.

 

Boşanma sonrası evden ayrılan ebeveyn ile görüşme günlerinin belirlenmesi, doğum günleri, tatiller, bayramlar gibi özel günlerde görüşebileceklerini bilmek çocuğun bu konudaki kaygılarını azaltacaktır. Evden ayrılan ebeveynin yeni yaşam alanında çocuğa da yer vermesi, imkanlar dahilinde çocuğun kendini ait hissedebileceği bir alan oluşturulması iletişimi daha da kuvvetlendirecektir.

 

Çocuklara açıklamalar her detayıyla değil, bilmesi gerektiği kadar yapılmalı, belirsizlikler giderilmeli ve sorduğu her soruya yaş düzeyinde açıklamalar yapılmalıdır. Ebeveynlerin ayrılmış olsalar bile sağlıklı bir iletişim içerisinde olmaları, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmaları psikolojik olarak sağlıklı çocuklar yetiştirilmesini sağlar. Tüm ebeveynlerin bu noktalara dikkat etmeleri çocuğun ileride sergileyeceği kişisel kimliğinin belirleyicisidir.

 

Uzm. Klinik Psk. Mirey Kasuto