KARDEŞSİZ ÇOCUK BÜYÜTMEK
Yazar : Layza OVADYA, Uzman Psikolog – Oyun ve EMDR Terapisti
Aileye ilk çocuk geldikten sonra, bazen sosyo-ekonomik nedenlerden, bazen ilk çocuğu büyütmenin beklenmeyen zorluklarını yaşamaktan, bazen de kaliteli ilgiyi tek çocuğa gösterme isteğinden tek çocuklu aile sayısı giderek artmaktadır. Tek çocuk kararı vermiş aileler zaman zaman vicdan muhasebesi yaparken kendilerine haksızlık yapmamaları gerekir. Nasıl ki her evli çift anne-baba olmak zorunda değilse, her anne-baba birden fazla çocuk yapmak zorunda hissetmemelidir. Tek çocuk da gayet sağlıklı ve mutlu bir birey olarak yetişebilir, bunun için mutlaka bir kardeşe ihtiyacı yoktur.
Tabii ki bir çocuğun hayatında sosyalleşme, yaşıtlarıyla, küçük ve büyükleriyle sağlıklı ilişkiler kurma, paylaşma, bekleme, dinleme, kurala uyma gibi kavramlar büyük önem teşkil eder, kardeşli bir ailede bu kavramların gelişmesi için doğal ve hazır bir ortam var iken, tek çocuklu aileler bunun için ortam yaratmaları gerekir. Yuva gibi sosyal bir kuruma gitmekle, sık sık değişik yaş grubundan çocuklarla bir araya gelmekle aile içinde oluşan tüm dinamikler yaratılabilir.
‘Tek çocuk mutsuz yetişir’, veya ‘tek çocuk işte paylaşmayı öğrenmedi’, ya da tek çocuk şımarıklığı bu yüzden’ diye anne-babanın bu kalıplar arkasına sığınmamamsı gerekir. Tek çocuk da, eğer anne-baba zaaflı yaklaşmaz, akıllı sevgi dilini kullanırsa mutlu çocukluk yaşayarak paylaşmayı öğrenir ve her çocuk kadar kaprisle büyüyebilir.
Yaşına uygun kurallar konan, her istediği hemen yapılmayan, beklemeyi öğrenen, haklı yerde alkış ve ilgiyi alan, bebek muamelesi yapılmadan bağımsızlığı desteklenen, yetişkin dünyasında büyümeyen, doğru, kararlı ve tutarlı disiplin yöntemleri uygulanan tek çocuk da diğer kardeşli çocuklar kadar huzurlu ve mutlu büyüyebilirler.
Anne-baba, çocuğu tek başına kalmasın diye ikinci çocuğu yapma fikrinin üzerinde düşünmelidir. Eğer ailede, bir kardeş düşüncesi var ise bu düşünce tamamen anne-babanın hazır olmasıyla ve isteğiyle ilgili olmalıdır. Bir çocuğun duyarlı, güvenli, empatik, sosyal, güleryüzlü, şefkatli, merhametli, saygılı, dürüst, bağımsız, hoşgörülü olması çocuğun mizacı, yapısı kadar sizin ona öğrettiklerinizle de ilgilidir.
Çocugum ve Ben Dergisi, Ekim 2008, sayı 62, sayfa 46